Türkiye Siyasetinde Dönüm Noktaları ve Gizli Oyunlar
Türkiye Siyasetinde Dönüm Noktaları ve Gizli Oyunlar
Türkiye'nin siyasi tarihindeki önemli dönüm noktaları ve gizli oyunlar, seçim süreçlerinde yaşanan olaylarla birlikte ele alınıyor. Zihinlerin bulandığı dönemlerde, doğruyla yanlışı ayırdetmek güçleştiğinde, gerçekleri arşiv yazar. 2002 yılı, Türkiye'nin siyasi tarihinde önemli bir dönüm noktasıydı. AKP’nin katılacağı ilk seçim, Bülent Ecevit’in hastalığı ve İsmail Cem’in parti kurmasıyla şekillendi. Ecevit’in boşluğunu doldurmak için umut olan İsmail Cem, Kemal Derviş’in CHP’ye geçişiyle birlikte siyasi arenadan silindi. AKP, tek başına iktidar oldu.
2002 seçimleri öncesinde Cem Uzan’ın partisi, merkez sağda yeni bir sima olarak ortaya çıktı. Üç aylık kampanya ile yüzde 7’yi geçti. Ancak, görünmez güçler devreye girdi ve Uzan’ın malına mülküne el konuldu. Hapse atılacağını anlayan Uzan, yurtdışına kaçmak zorunda kaldı. Bu olay, Türkiye’deki siyasi dinamiklerin ne kadar kırılgan olduğunu gösterdi.
2007 Seçiminde Merkez Sağın Çöküşü
Beş yıl sonra, 2007 seçimlerine gidiliyordu. DYP ve ANAP birleşerek merkez sağda çekim alanı yarattı. Anketler, bu iki partinin yüzde 10 barajını aşacağını gösteriyordu. Ancak, seçimden sadece on gün önce, görünmez bir fırtına çıktı ve her iki parti de tarihten silindi. AKP, tek başına iktidar oldu. Bu durum, Türkiye’deki siyasi istikrarın ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
2009 seçimleri öncesinde, açılım sürecinin arefesinde, BBP genel başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun helikopter kazası yaşandı. Bu olay, milliyetçi seçmenlerin açılım sürecine olan bakış açısını değiştirdi. Yazıcıoğlu’nun hayatta kalması, belki de bu sürecin seyrini değiştirebilirdi. Ancak, bu sorular havada kaldı ve Yazıcıoğlu, kazada hayatını kaybetti.
2010 Referandumunda Siyasi Manipülasyonlar
2010 referandumuna gidilirken, Cumhuriyet’in kaderi oylanacaktı. Açılım sürecinin getirdiği tartışmalar, Türkiye’nin siyasi atmosferini gerdi. Referandum öncesinde, CHP’nin oyları yükselirken, AKP’nin oyları düşmeye başladı. Ancak, referandumdan hemen önce, Deniz Baykal’a yönelik bir kaset skandalı patlak verdi. Bu durum, CHP’nin iktidara yürüyüşünü engelledi ve AKP, referandumdan evet çıkardı.
2011 seçimleri öncesinde, MHP’ye yönelik belaltı kasetler ortaya çıktı. Bu durum, MHP’nin itibarını zedeledi ve koalisyon ortağı olma ihtimalini ortadan kaldırdı. AKP, bu seçimde de tek başına iktidar oldu. Siyasi manipülasyonlar, Türkiye’deki seçim süreçlerinin ayrılmaz bir parçası haline gelmişti.
2014 Cumhurbaşkanlığı Seçiminde Aday Belirleme Krizi
2014 cumhurbaşkanlığı seçiminde, CHP içinde yapılan anketlerde Profesör Yılmaz Büyükerşen öne çıktı. Ancak, Kılıçdaroğlu’nun sürpriz bir şekilde Ekmeleddin İhsanoğlu’nu aday göstermesi, partinin tüm kadrolarını şoke etti. Bu durum, CHP’nin seçimdeki başarısını olumsuz etkiledi ve AKP, rahat bir zafer elde etti.
2018 seçimlerinde ise Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce’yi aday gösterdi. Ancak, seçim gecesi yaşanan aksaklıklar, CHP’nin başarısını gölgeledi. 25 binden fazla sandıkta CHP müşahidi olmadığı ortaya çıktı ve AKP, yine zafer kazandı. Bu durum, muhalefetin ne kadar zayıf olduğunu gösterdi.
2023 Seçiminde Yaşanan Olaylar
2023 cumhurbaşkanlığı seçiminde, AKP’nin kaybetme ihtimali doğduğunda, mucizevi olaylar meydana geldi. Anketlerde, Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’nun önde olduğu görülüyordu. Ancak, muhalif medya tarafından yürütülen kampanyalar, Kılıçdaroğlu’nu öne çıkardı. Bu durum, muhalefetin içindeki çatlakları daha da derinleştirdi.
Sonuç olarak, Türkiye’nin siyasi tarihinde yaşanan olaylar, seçim süreçlerinin ne kadar karmaşık ve manipüle edilebilir olduğunu gösteriyor. Siyasi güçlerin, kendi çıkarları doğrultusunda nasıl hareket ettiğini anlamak, gelecekteki seçimlerde daha dikkatli olunması gerektiğini ortaya koyuyor.