olayhaberajansi.com

Konfeksiyon Yan Sanayi Sektöründe Destek Talepleri Artıyor

Konfeksiyon Yan Sanayi Sektöründe Destek Talepleri Artıyor
06.05.2025 00:21
Konfeksiyon yan sanayi sektörü, maliyetler nedeniyle zor günler geçiriyor. KOSGEB desteklerinin tüm sektöre yayılmasını talep eden sektör temsilcileri, ithal ürün baskısına karşı korunma istiyor.

Konfeksiyon Yan Sanayi Sektöründe Destek Talepleri Artıyor

Konfeksiyon yan sanayi sektörü, yaklaşık 5 bin firmanın üretim yaptığı ve maliyetler nedeniyle sıkıntılı günler geçirdiği bir dönemden geçiyor. İstihdamın korunması için KOSGEB tarafından sağlanan desteğin tüm sektör geneline yayılmasını isteyen sektör temsilcileri, iç pazarda ithal ürün baskısı nedeniyle pazar kaybı yaşadıklarını belirtiyor. Bu zorlu dönemi atlatabilmek için KOBİ desteğinin işletme desteğine dönüşmesini talep ediyorlar.

Konfeksiyon yan sanayi, hazır giyim ana sanayi ihracatındaki daralmadan dolayı dolaylı olarak kayıplar yaşıyor. 250 kişiden az çalışanı istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı 500 milyon TL’yi aşmayan işletmeler, KOBİ olarak tanımlanıyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, KOBİ istihdamının korunmasına yönelik olarak emek yoğun 5 sektörde destek paketi açıklamıştı.

Destek Mekanizması İhtiyacı

KYSD Başkanı Murat Özpehlivan, KOSGEB desteklerinden genel itibariyle sektörün yararlanabildiğini belirtiyor. Ancak bazı firmaların KOBİ tanımının dışında kaldıkları için bu destekten yararlanamadıklarını ifade ediyor. Özpehlivan, “Tanımın sınırında olanlar arada kalıyor” diyerek, bu durumun haksız rekabete yol açtığını vurguluyor.

Özpehlivan, desteklerin KOBİ özeline sıkıştırılmak yerine tüm sektörü kapsayan bir mekanizma oluşturulmasının daha adil olacağını belirtiyor. Bu şekilde, aynı maliyetlerle yüzleşen ve aynı müşterilerle karşılaşan firmaların mağduriyetlerinin giderileceğini savunuyor.

İthal Ürün Baskısı

Sektörün ana sorunlarından biri, Uzakdoğu'dan iç pazara giren ithal ürünler. Özpehlivan, konfeksiyon yan sanayi endüstrisinin, hazır giyim başta olmak üzere birçok sektöre kritik girdiler ürettiğini dile getiriyor. “Rekabetçi gücümüz, koleksiyon becerimiz ve hızlı teslimat süremiz, bizi dünyadaki rakiplerimize nazaran daha tercih edilir kılıyor” diyor.

Özpehlivan, döviz, faiz, enflasyon ve yüksek maliyetlerin sektörü zor bir duruma soktuğunu belirtiyor. İthal ürünlere karşı korunmanın elzem olduğunu vurgulayan Özpehlivan, Ticaret Bakanlığı'ndan referans fiyat, anti damping ve koruma önlemleri talep ediyor. Bu önlemlerin hızlıca alınmasının sektörün yararına olacağını ifade ediyor.

Üretim Daralması ve Kapasite Sorunları

2025 yılının ilk üç aylık verilerine göre, üretimde keskin bir daralma yaşandığı belirtiliyor. Özpehlivan, bu durumun en önemli etkeninin hazır giyim üretimi ve ihracatındaki düşüş olduğunu ifade ediyor. “Bu kan kaybı ne yazık ki bizlere de atıl kapasite olarak yansıyor” diyor.

2021-2022 yıllarında gerçekleştirilen bina ve makine yatırımlarının, bugün ortaya çıkan kapasite boşluğunun önemli sebeplerinden biri olduğunu belirtiyor. İşçilik maliyetlerinin Avrupa'nın birçok ülkesine nazaran daha yüksek olduğunu vurgulayan Özpehlivan, acil önlem alınmadığı takdirde tüm sanayi dalları için büyük bir riskin söz konusu olduğunu ifade ediyor.

Faiz Artışının Etkileri

Merkez Bankası'nın son faiz artışıyla birlikte sektörün daha da sıkıntılı bir sürece girdiği belirtiliyor. KYSD Başkanı Özpehlivan, yüksek faizlerle baş etmeye çalışan sanayicilerin ilave maliyetle birlikte daha zorlu bir sürece girdiğini ifade ediyor. Bu durumun, sektördeki sıkıntıları artıracağını vurguluyor.

Özpehlivan, kredi maliyetlerinin zaten yüksek olduğu bir ortamda, faiz artışının sanayicilere ilave finansal yük getirdiğini belirtiyor. Sürdürülemez hale gelen faiz/kur/enflasyon çıkmazının, sanayicilere sürdürülebilir bir çalışma ortamı oluşturacak akılcı bir finansal iklime dönüşmesi gerektiğini savunuyor.

ABD Pazarında Fırsatlar

Gümrük vergilerinin 90 gün esnetilmesiyle birlikte ABD pazarında Türk üreticileri için önemli fırsatlar olduğu ifade ediliyor. Ancak Özpehlivan, bunun bugünden yarına olabilecek bir durum olmadığını belirtiyor. Ülkeler arasında ticaret köprüleri kurmanın zaman ve emek isteyen bir süreç olduğunu vurguluyor.

Fırsatların mevcut olduğunu ancak temkinli bir iyimserlik içerisinde olunması gerektiğini belirten Özpehlivan, bu süreçlerin dikkatli bir şekilde yönetilmesi gerektiğini ifade ediyor. Sektörün geleceği için bu fırsatların değerlendirilmesi önem taşıyor.

Bize Ulaşın