2025 Yılında İş Dünyasında Likidite Yönetimi ve Belirsizlikler
2025 Yılında İş Dünyasında Likidite Yönetimi ve Belirsizlikler
2025 yılı, iş dünyasında likidite yönetimi ve belirsizliklerle dolu bir dönem olarak öne çıkıyor. Yüksek faiz oranları ve düşük talep, şirketlerin nakit akışını zorlaştırıyor. Ekonomi yönetiminin aldığı önlemler, işletmelerin 2025 yılında dikkatli bir şekilde likidite durumlarını yönetmelerini gerektiriyor.
Yüksek faiz ortamı, Avrupa'daki düşük talep ve yurtiçindeki talebin yavaşlaması, şirketlerin 2025 yılına dair endişelerini artırıyor. İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, likidite sıkışıklığının şirketler için büyük bir sorun olacağını belirtiyor. Küçük ölçekli sanayi işletmeleri, bu sıkışıklıktan daha fazla etkilenebilir.
Likidite Yönetiminde Zorluklar
Hakan Aran, şirket iflasları ve konkordatoların artabileceği konusunda uyarılarda bulunuyor. Kârlılıkların ciddi baskı altında olduğunu ifade eden Aran, ticari hayatta bazı dönemlerin işin dönmesi için kritik olduğunu vurguluyor. Bu süreçte, şirketlerin ayakta kalması ve nakit akışını yönetmesi büyük önem taşıyor.
Makina İmalat Sanayi Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Dalgakıran, Türkiye’nin global oyuncularının zor bir süreçten geçtiğini belirtiyor. Dalgakıran, bu durumun devam etmesi halinde birçok sanayicinin 2025 yılında su yüzüne çıkamayacağını ifade ediyor. Bu belirsizlikler, şirketlerin gelecekteki planlarını olumsuz etkileyebilir.
Finansman ve İş Çözümleri
Servo Capital’in Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Kiziroğlu, 2025 yılı için şirketlere likidite yönetimi konusunda yol haritası sunuyor. Kiziroğlu, 2025’in kârlı mal satma dönemi olmayacağını, likiditeyi yönetmenin en büyük başarı olacağını belirtiyor. Şirketlerin kârsızlık değil, likiditesizlikten etkilenebileceği konusunda uyarılarda bulunuyor.
Kiziroğlu, şirketlerin etkin stok yönetimi ile taşıdıkları stoku azaltmaları gerektiğini vurguluyor. Gerekiyorsa düşük kâr marjı ile satış yaparak stoklarını eritmelerinin önemli olduğunu ifade ediyor. Ayrıca, şirketlerin kâr marjından feragat edip ürünlerini kısa vadeli veya nakit satmaları gerektiğini belirtiyor.
Yeni Pazarlar ve Yatırım Fırsatları
Şirketlerin yeni pazarlara girmeye devam etmeleri gerektiğini söyleyen Kiziroğlu, halka arz veya hisse satışı gibi yöntemlerin de sermayeyi güçlendirebileceğini ifade ediyor. 2025 yılı, hisse satmak için çok iyi bir yıl olmayabilir, ancak yüksek faiz oranları yerine hisse satarak faizsiz nakit elde etmek mümkün olabilir.
Büyük ve ihracatı olan şirketler, yüksek TL faizli borçlarını yurtdışı piyasalarda yapacakları Eurobond ihraçlarıyla yeniden finanse edebilirler. Ayrıca, yurtiçi şirketler işletme sermayesi ihtiyaçları için yurtiçi özel sektör tahvil ihracı yapabilirler. Bu yöntemler, şirketlerin likidite durumlarını iyileştirebilir.
Finansal Yeniden Yapılandırma İhtiyacı
Şirketler, yüksek banka kredi borçları ile karşı karşıya kaldıklarında, kredi veren bankalarıyla anlaşarak faiz ve anapara geri ödemelerini erteleyebilirler. Bu süreçte, tecrübeli danışmanlarla çalışılması önerilmektedir. Eğer şirket, ana para ve faiz ödemesi yapılmadığında dahi faaliyetlerine devam etmekte zorlanıyorsa, konkordato başvurusu en uygulanabilir yöntem olabilir.
Sonuç olarak, 2025 yılı iş dünyasında likidite yönetimi ve belirsizliklerle dolu bir dönem olarak öne çıkıyor. Şirketlerin bu dönemde dikkatli bir şekilde hareket etmeleri ve likidite yönetim stratejilerini uygulamaları büyük önem taşıyor. Aksi takdirde, birçok işletme zor bir süreçle karşılaşabilir.